Bilim insanlarının yürüttüğü araştırmaya göre, Dünya’daki sinyallerin etkisinden korunaklı olan Ay’daki belirli bölgeler, yer titreşimlerinden uzak ve düşük sıcaklıklara sahip oldukları için bilimsel gözlem için son derece elverişli bulundu.
‘Olağanüstü bilimsel öneme sahip alanlar (SESIs)’ olarak nitelendirilen bu bölgelerin, Ay misyonları ve madencilik operasyonları nedeniyle gelecekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
2026’ya kadar Ay’a en az 22 uluslararası araştırma görevi planlanırken, 2030’larda faaliyete geçecek ABD ve Rusya-Çin’e ait iki Ay üssü planının söz konusu olduğu bildirildi.
Bilim insanları, Ay yüzeyine optik, kızılötesi, X-ışını ve radyo teleskopları yerleştirerek güneş rüzgarını, kozmik ışınları inceleyecek parçacık dedektörleri kullanacak. Ayrıca kara deliklerin çarpışmalarını izleyecek yer çekimsel dalga dedektörlerini de kullanmayı planlıyor.
Ay’ın kuzey ve güney kutup bölgelerindeki meteor kraterleri, evrendeki en soğuk bölgeler olarak kaydedilirken, bu alanların kızılötesi teleskoplarla uzak gezegenlerin atmosferlerinin incelenmesi için uygun olduğu belirtiliyor. Ayrıca yer çekimsel dalga dedektörleri için de ideal bölgeler oldukları vurgulanmış.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.